5 Nisan 2010 Pazartesi

Medine * i münevvere

medıne ye yolculuk



Müslümanın İslami duyarlılığını daha da artıracak olan bu kutlu yolculuk, gerçekten Cenab-ı Hakk’ın rızasını kazanmanın önemli bir vesilesidir. Cenab-ı Hak, Peygamberini ziyarete gelenleri sever ve onların, onun huzurunda yapacakları duaları geri çevirmez. Hz. Peygamber de kendisini ziyarete gelenlere şefaat edeceğini bildirmiştir. Yolculuk esnasında, bol bol salatu selam getirilmeli ve Medine’ye yaklaştıkça bu daha da artırılmalıdır. Hacı, bu ziyaretin sıradan bir ziyaret olmadığını düşünerek büyük bir tevazu, saygı ve vakarla Medine’ye girmelidir.



***** http://www.eman.com.tr/umre.asp eman tur ıle suudi arabıstan tarıfelı ucak ıle once medıne ı munevvere sehrıne ındık tabı ben ucakta zırlamaya basladım Allahım o dıyarları nasıp etcek dıye cok heyecanlıydım sonra kızıldenızı gorum dahadaaa ıcım koptu ......havaalanına yaklastım o kokuyu o atmaseferı soluyunca ıyıce salya sumuk oldum :(( neyse pasapot ıslemlerı 2 saat surdu galıba parmak ızımızı aldılar fotomuzu cektıler cunku umre dıye gelıp kacak yasayanlar varmıs kolay bulunalım dıye fıslendık :P sonra tur otobusumuze bındık bı ıkı konusmadan sonra sehr tanıtımı yapıldı vede otele dogru yola koyulduk otelımız http://www.oberoihotels.com/oberoi_madina/index.asp





otelın konumu



Mescid-i Nebevi’nin (http://tr.wikipedia.org/wiki/Mescid-i_Nebev%C3%AE)kuzeyinde,Mescid-i Nebevi’nin avlusuna sadece 10 mt.
Yürüyerek 1 dk. mesafede.ve otelımıze geldık bavulllar teslım oldu abdestımızı aldık kosa kosa mescıdı nebevıye geldık otele geldıgımde eman turun medıne gorevlısı hocalrdan bırı sevgılı sumeyracımdı saolsun bızlere cokk yardımcı oldu bılgılerı verdıkten sonra gece saat 24 ve 01 gıbı cennet bahcesınde namaz kıldık



RAVZA I MUTAHHARA

Ravza-i Mutahhara "Evimle minberim arası cennet bahçelerinden bir bahçedir ve minberim kevser üzerindedir."İşte bu sözleriyle, Hz. Peygamber Efendimiz Ravzanın hudutlarını çizmiş ve faziletini beyân etmiştir. Başka bir hadiste "evim" yerine "kabrim" kabrim ifadesine kullanmıştır. Evine defnedildiğine göre, iki rivayet arasında bir çelişki yoktur.Minberle kabr-i şerifin arasındaki sahanın uzunluğu 26,5 metreydi. Emevî halife El-velîd b. Abdülmelik mescidi inşa ederken, peygamber efendimizin hanımlarına ait olan odaları mescidin içine almış, üç kabr-i şerifide, duvar ve surla çevirmişti, ve böylece, ravzanın doğu tarafından 4,5 metre hüre-i saadete ilhak edilmiş oldu ve ravzanın uzunluğu 22 metreye düştü.Ravzanın genişliği: Mihrab-ı nebevinin yaklaşık bir metre kıblesindeki parmaklıklar ile, kuzeyde -üstuvane-i Vufud (peygamberimizin dışardan gelen kafileleri kabul ettiği yer) arasındaki yerdir. Ve 15 metredir. Şu halde ravza, 22 metre uzunluğunda 15 genişliğinde 330 metre kare bir sahadır.Ravza-ı Mutahharanın, nasıl bir cennet bahçesi oluşu hususunda çeşitli yorumlar yapılmıştır.1) Bu bahçe gerçek bir cennet bahçesidir ve ahirette cennete nakledilecektir.2)Bu bahçede kılınan namazlar okunan kur'anlar yapılan zikir ve dualar bereketiyle, rahmet inerek, huzuır ve saadet hasıl olduğundan cennete benzetilmiştir.3)Burada yapılan ibadetler, cennetin yolunu açtığı için, -mecazi manada- bu alana cennet denilmiştir.Bu yorumların tümünün isabetli yorumlar olduğu kabul edilmektedir. Peygamber efendimizin (S.A.V.) mihrab-ı şerifi, ravzanın sınırları içinde ve kıble tarafındadır.Günümüzdeki mevcud olan bu mihrab, Mısır sultanı Kayıtbay'ın yaptırmış olduğu mihrabdır. Burada önemli bir noktaya temas etmek isteriz: rasulullah S:A:V. efendimiz namaz kıldırırken kıbleye yöneldiğinde hutbe okurken dayandığı hurma kütüğünü önüne alırdı. Bu gün, o kütüğün yerinde üstuvane-i muhallaka adı verilen bir sütun vardır. Bu sütun mihrabın biraz kıble batısındadır. Bu günkü mihrap Rasulullahın namaz kıldığı yerden yaklaşık yarım metre doğuya kaydırılmıştır. Bu ititbarla Peygamber efendimzin secdegahı mevcut mihrabın ortası değil, mihrabın sağ kemerinin altındadır. Ve üzerinde "peygamberin A.S. namaz kıldığı yer burasıdır" yazılıdır.Mihrap bu şekilde yapıldığı için, Rasulullah efendimizin secdede mübarek başını koyduğu yere ayakla basmak imkansız hale gelmiştir. Burada namaz kılma şerefine nail olan bir müslüman, secde ettiğinde başını peygambe refndimizin ayaklarını bastığı yere koymuş olur.Yüce peygamber, tirfe ağacından yapılan üç basamaklı minbere intikalinden önce, hutbe okurken dayandığı hurma kütüğü Rasulullahın firkatine (Ayrılığına) dayanamamış, on aylık gebe bir deve gibi inlemeye başlamıştı. Efendimiz yanına gelerek elini üzerine koyunca susmuştu.Bu kütüğün ne olduğu hakkında birden fazla rivayet vardır. Bir rivayete göre, kütük Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer zamanında olduğu gibi kalmış. Hz. Osman mescidi bina ederken Hz.Übeyy b. kaab kütüğü almış, arda denen beyaz karıncalar onu yiyinceye kadar yanında kalmıştır. Başka bir rivayete göre de bulunduğu yere veya minberin altına gömülmüştir.Bize kadar tevatürle gelen, bu kütük mucizesinden hasan El Basri r.a. bahsederken ağlar ve şöyle derdi. : "Ey Allahın kulları Bir odun Rasulullah yanından ayrıldı diye, hasretine dayanamayıp inlerse sizlerin rasulullahın hasretiyle yanmanız ve ona kavuşmayı arzu etmeniz gerekmez mi?



Ravza-i Mutahharada, işaretlenmiş ünlü altı sütun (direk) vardır. Bu sütunlar Peygamber efendimizin mescidindeki direklerin bulundukları yerlere dikilmiştir. ayrıca kafesin içinde kaldığı için, ziyaretçilerin görmeleri imkansız olan iki sütun daha vardırki, bunlardan biri, -Makam-ı cibril-sütunu diğeride -teheccüd sütunu- dur. Bu sütun hücrelerin kuzeyinde olduğu için Hz. peygamberin inşa ettiği mescidin ve dolayısıyla da ravzanın dışında idi. İşaretlenmiş ünlü altı sütun şunlardır.1- Ustuvane-i Muhallaka: Güzel kokular sürülen sütun demektir.Safran ve bazı maddelerin karışımıyla elde edilen bir çeşit ıtıra halûk(noktalı ha) adı verilmiştir. Harunu Reşidin annesi Hayzuran Hanım ilk defa bu sütunun tümüne güzel kokan bu ıtrı sürdürmüştür. Rasulullah efendimizin mihrabına en yakın olan bu sütunun bulunduğu yerde hutbelerini okuduğu; Haccac b. Yusuf'un göndermiş olduğu mushaf-ı şerifin bu sütunun yanında bir sandıkta muhafaza edildiği ve Hz.peygamberin s.a.v. namazgahının bir nişanesi olduğu için sütunun manevi değeri çok büyüktür. 2- Ustuvane-i Aişe: Aişe sütunu hücre-i saadet, minber ve kıble taraflarından bakıldığında sütüunların üçüncüsü olan bu sütuna kara sütunu da denir.Hz. Aişe annemizin rivayet ettiği bir hadisi şerifde Rasulullah efendimiz şöyle buyurmuşlardır. "Mescidimde bu sütunun yanında bir ter vardırki, insanlar onun faziletini bir bilselerdi orada namaz kılabilmek için aralarında kur'a çekerlerdi." Efendimizin bu sütunun arkasında defalarca namaz kıldığı bilinmektedir. 3- Ustuvane-i Tevbe Tevbe Sütunu:Bu sütun Ebu Lübabe sütunu diye bilinir. Minber tarafından dördüncü, kıbleden üçüncü, kabri şerif tarafından ikinci olan bu sütunun hikayesi şöyledir. Ebu Lübabe, Kurayza oğullarıyla görüşürdü. Rasulullah s.a.v. tarafından surlarla çevrili olan köyleri muhasara edilince, Ebu Lübabeyi çağırarak istişare ettiler ve Muhammedin vereceği hükmü kabul edelimmi? diye sordular. Ebu Lübabe evet dedi ve eliyle boğazını işaret etti. Bunun manası, Rasulullahın vereceği hükmün ölüm olacağı idi.Ebu Lübabe bu yaptığının, Allah ve rasülune ihanet olduğunun hemen farkına vardı, vicdan azabı çekmeye başladı. Ve kendini mescidi nebevide bu sütuna bağlattı. Tevbesi kabul olup HZ.Peygamber tarafından çözülmedikçe bağlarını hiç kimseye çözdürmeyeceğine ve hiç bir şey yeyip içmeyeceğine yemin etti. Yedi gün böyle kaldıktan sonra tevbesi kabul edilmiş, Hz. Peygamber elleriyle bağlarını çözmüştü. 4- Ustuvane-i Serir Serir Sütunu: Tevbe sütunun doğusundadır.Rasulullah efendimiz, s.a.v. itikafa girdiklerinde hurma dallarından ve yapraklarından yapılan basit bir karyola buraya getirilir. Üzerine de bir yastık konurdu ve burada istirahat ederlerdi.Bundan dolayı bu sütun serir sütunu adıyla ün yapmıştır. 5- Ustuvane-i Mahres Koruma sütunu: Ali b. Ebi Talib sütunu adıyla da bilinir.Serir sütunun kuzeyindedir. Hz. Ali b. Ebu Talip ve diğer bazı sahabiler Rasulullah efendimizi korumak için burada otururlardı. Onlar rasulullah efendimizin muhafızları sayılırlardı. Maide suresinin 67. ayeti nazil olunca Rasulullah efendimiz odanın penceresinden başını çıkararak "ey insanlar beni korumak için bir daha buraya gelmeyin, bundan böyle beni Allahım koruyacaktır" demiştir. Nazil olan ayetin meali:( ey rasul rabbinden sana indirileni tebliğ et şayet bunu yapmazsan onun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır.Doğrusu Allah kafirler topluluğunu hidayete eriştirmez.) 6- Ustuvane-i Vufud Hetetler sütunu: Koruma sütunun kuzeyindeki bu direğin bulunduğu yerde, Rasulullah s.a.v. Medineye gelen heyetleri, elçileri ve misafirleri kabul ederlerdi. Ashabın büyükleri de toplandıklarından buraya gerdan meclisi de denirdi. Bu yazımızı burada noktalamadan önce ravza-i mutahharanın batı sınırındaki nefis minberin miladi 1598 de Sultan 3. Murad tarafından Mescid-i Nebeviye hediye edildiğini bildirmek isterim. Bu minber ravzanın batı hudududur. ve ravzanın dışında kalır.









Mescid-i Nebî’yi ve Hz. Peygamberin Kabrini Ziyaret Etmenin Önemi

Medine-i Münevvere, İslam nurunun yeryüzüne yayıldığı Peygamber şehridir. Her karışı, İslam’ın aydınlığını insanlığa ulaştıran Allah Rasûlünün ve Sahabenin hatıralarıyla doludur. Medine-i Münevvere bu güzel insanların gelip geçtiği ve pek çoğunun bağrında yattığı kutsal şehirdir. Bu sebeple büyük bir engel olmadığı sürece hacıların, Medine’ye giderek Hz. Peygamberin kabrini ziyaret etmeleri ve mescidinde namaz kılmaları büyük önem taşır. Bu ziyaret İslâmî duyarlılığın bir göstergesidir.

Mescid-i Nebî ve Hz. Peygamberin Kabri Nasıl Ziyaret Edilir?

"Mescid-i Nebî",Hz. Peygamber’in Mekke’den Medine’ye hicret ettikten sonra ilk iş olarak inşa ettiği camidir. "Mescid-i Nebî" , Peygamber Mescidi demektir. İçinde namaz kılmak üzere uzak yerlerden yola çıkılacak üç mescitten biridir.Bu üç mescidin diğer ikisi ise, "Mescid-i Haram" ve "Mescid-i Aksa" dır. Mescid-i Nebî’nin içinde namaz kılmak çok sevaptır. Mescid-i Nebî ve Hz. Peygamber’in kabrini ziyaret ederken adaba riayet edilir. Mescid-i Nebî’yi ve Hz. Peygamber’in kabrini ziyaret etmek isteyen kimse abdest alır, mümkünse gusleder ve temiz bir kıyafet giyinir.Ziyarete giderken yol boyunca çokça salevat-ı şerife getirir. Mescid’e vardığında mümkünse "Babu’s-Selam" dan sağ ayağını atarak edep ve tevazu ile içeri girer. Girerken Kerahat vakti değilse iki rek’at "Tahiyyetu’l Mescid" namazı kılar. Bu namazı mümkünse "Ravza-i Mutahhara" da kılar. "Ravza-i Mutahhara", Hz. Peygamberin kabri ile minberi arasında kalan kısımdır. Hz. Peygamber çoğu zaman namazlarını burada kılardı. Hz. Peygamber: "Evimle minberim arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir." buyurmuştur. Edep ve sükunetle Hz. Peygamber’in kabrine yaklaşır. Başı hizasına gelerek yüzünü Hz. Peygamber’e çevirir. Alemlerin sevgilisi Hz. Muhammed’in huzurunda olduğunu düşünür, kendisini görmekte ve sözlerini işitmekte olduğunun şuur ve idraki içinde: "Es-Selâmu aleyke yâ Rasûlallah, Es-Selâmu aleyke yâ Habîballah, Es-Selâmu aleyke yâ Nebiyyallah, Es-Selâmu aleyke yâ Hayre Halkillah, Es-Selâmu aleyke yâ Hâteme’n-Nebiyyîn, Es-Selâmu aleyke yâ Seyyide’l-Mürselîn" şeklinde selâm verir, dua eder.Hz. Peygamber’in huzurunda yapılan duaları Allah’ın geri çevirmeyeceğini düşünerek ihlas ve samimiyetle içinden geldiği gibi dua eder. Sonra bir metre kadar sağ tarafa ilerleyip Hz. Ebu Bekir’in başı hizasında durarak:"Es-Selâmu aleyke yâ Ebâ Bekri’s-Sıddîk, Es-Selâmu aleyke yâ Halifete Rasulillah, Es-Selâmu aleyke yâ Sahibe Rasulillah" şeklinde selam verir, dua eder. Daha sonra bir metre kadar daha ilerleyip Hz. Ömer’in başı hizasında durur. Ona da: "Es-Selâmu aleyke yâ Ömer, Es-Selâmu aleyke yâ Emire’l-mü’minîn, Es-Selâmu aleyke yâ Faruk" şeklinde selâm verir, dua eder. Bundan sonra mescidde uygun bir yere çekilerek bol bol dua edilir. Peygamberimizin kabri ziyaret edilirken, yüksek sesle bağırılmaz; hürmeti bozan, edebe aykırı davranışlarda bulunulmaz; duvarlara ve demir parmaklıklara el sürülmez; bunlar öpülmez, etrafında tavaf yapılmaz, karşısında eğilinmez, secde edilmez. Bütün bunlar bid’at ve mekruhtur. Medine’de kalınan süre içinde namazların Mescid-i Nebî’de kılınmasına özen gösterilir. Halk arasında, Medine’de sekiz gün kalıp kırk vakit namaz kılmanın gerekli olduğu kanaati yaygındır. Ancak İslami kaynaklarda bu konuda bir hüküm mevcut değildir. Medine’den ayrılırken Hz. Peygamber tekrar ziyaret edilerek dua ve salatu selamlarla Medine’ye veda edilir.




Cennetül Bak-i Mescid-i Nebî’nin doğu tarafında bulunan Baki Mezarlığını ziyaret etmek müstehaptır. Peygamber Efendimizi görme şerefine nail olan, sesini duyan, onunla namaz kılan ve İslâmiyet uğrunda hiçbir fedakarlıktan çekinmeyen on bin civarında sahabi bu mezarlığa defnedilmiştir. Üçüncü halife Hz. Osman, Hz.Abbas, Hz.Aişe, Hz. Fatıma, Sad b. Ebi Vakkas, Hz.Hasan gibi sahabe ile İmam-ı Malik gibi Tabiundan bir çok büyük zevat burada bulunmaktadır. Mezarlığın içerisine girmek şart olmamakla birlikte kapısı açık olduğunda içeri girilerek; kapalı olduğunda dışardan ziyaret edilebilir. Ziyarette orada yatanlara selâm verilir ve dua edilir. İsteyenler Dua kitabındaki mezarlıkları ziyaretle ilgili selâm ve duayı okuyabilirler. Peygamber Efendimiz zaman zaman Baki Mezarlığını ziyaret eder ve orada medfun bulunan mü’minler için dua ederdi.







*****sonra sabah namazı sonrasında erkekler cennetul bakıye gıttıler hanımlara yasakmıs cunku ıran sıılerıı olay cıkarmıs yakın zamanda bu nedenden dolayı kan dokulmus polıs oldurulmus ve ozamandan buyana bayanlara yasakmıs tabıııı bol bol dua ettık namaz kıldık ....

bı sonrakı gun serbest gun du bol bol dua etık namaz kıldık tefkkur eyledım sabah uhud hendek savası mahallılerıne sehıdlıge gıtık .....sehıdlıkte hz Hamza ve dıger sehıdlerımızın zıyaretını tamamladık ....uhut dagına asılk olduk taa buradan uhud dagına selamlar olsun ...... .

uhud dagından sonra sırayla



Kıbleteyn Mescidi

İslam'ın ilk yıllarında namazlar, Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya doğru kılınıyordu. Peygamber Efendimiz Kıble’nin Kâbe olmasını, yani namazların Kâbe’ye dönülerek kılınmasını çok arzu ediyor ve bu konuda Allah’tan gelecek emri bekliyordu. Hicretten 18 ay kadar sonra Şaban ayının 15. günü (Berat Kandilinde) Hz. Peygamber, Seleme oğulları mahallesinde öğle veya ikindi namazının farzını kıldırdığı esnada, ikinci rekatın sonunda aşağıdaki âyet-i kerime indi: "... Seni elbette, hoşlanacağın kıbleye döndüreceğiz. O halde hemen Mescid-i Haram’a (Kâbe’ye) doğru dön. (Ey mü’minler) siz de nerede olursanız olun, (namazda) oraya doğru dönün. (13)

Cuma Mescidi

MESCİDİ CUMA: Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Medine'ye gelirken durduğu Rânunâ denilen yerde, öğle namazı vakti gelmişti. Burada yanında bulunanlarla birlikte Cuma namazı kıldı ve hutbe okudu. Peygamberimizin ilk defa kıldığı Cuma namazı budur. İlk okuduğu hutbe de burada okuduğu hutbedir. Şimdi bu yerde "Mesci-i Cuma" adıyla büyük bir cami bulunmaktadır.

Ebubekir Mescidi

Ebubekir Mescidi

Gamame Mescidi

Medine'de Rasulullah (sas)'in istiska (yağmur isteme) namazı kıldığı ve namaz biter bitmez yağmurun yağmaya başladığı bölgede sonradan yaptırılan mescidin adı Gamame Mescidi'dir.







Kuba Mescidi Peygamberimiz Hz. Muhammed, Mekke’den Medine’ye hicretleri esnasında, Medine’ye 5 km. mesafede bulunan Kuba’da 14 gün kalmıştı. Bu süre içinde Peygamberimiz orada bir mescid inşa etti ve burada namaz kıldı. Kur’an-ı Kerim’de takva üzere yapıldığı bildirilen ve İslâm âleminde cemaatle namaz kılınmak için yapılan ilk mescid budur. Kuba Mescidini ziyaret etmek ve burada iki veya dört rekat namaz kılmak müstehaptır. Bu mescidin ziyareti ile ilgili olarak Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır: "Kim evinde güzelce temizlenip abdest aldıktan sonra, başka maksatla değil de sadece namaz kılmak için Kuba Mescidine giderse umre sevabı alır."(12) Hz. Peygamber sağlığında, Cumartesi günleri Kuba Mescidini ziyaret eder ve burada namaz kılardı.



hıcaz demıryolu http://tr.wikipedia.org/wiki/Hicaz_Demiryolu



otel donusunde ıbadetlerımızden sonra aksam yemegınden ve sonrasında hatımler yapıldı ..

ucuncungun aksamı guzel aynur aplam http://papatya68.blogspot.com/ la bulusma gunumuzdu kubracım aynurum sumeyram berosum okadar guzellerkı saolsunlar kubranın esı bulundugumuz otelde magzaları var saolsun acılısta kocamı bırakıyorum bunyamın beye gece kapanısta esımı oradan alıyorum bu arada esımde bussuru kafıleden arkadas edınmıs :)) bırbırlerıne bılgı alısverısınde bulunmuslar ....aynurcuguma gıtmeden ondemedıne hıltonda ıstanbul hedıyelık esya magzaları var oradan hedıyelerı almak ıcın magzalarını talan ettık :)) yusuf bey saolsun bıze cok yardımcı oldu yolu dusenlerın mutlaka ugramaları dılıyorum ...aksam yemegınden sonra yarın mekkeye gıdecegımız ıcın ıhram semınerlerı verıldı ..sonrası bızı aynur ablacıgımın esı sn yusuf bey bızı otelden aldı evlerıne gıttık aysenurum yanıbasımda ayrılmadan davet soframızı resmettı http://papatya68.blogspot.com/2010/03/eda-ve-esi-icin-hazirladigim-soframiz.html artık ben aptallastım sofraya oturma basıma otur oldu okadar utandım hurmet ten dolayı buradan sonsuz tesekkurlerrrrr edıyorum guzel kardesıme sofran bereket evın nurla dolsun mutlulugunuz daım olsun ınsalah .....uzulerek gecenın 1 * rınde otelımıze donduk yusuf bey bıraktı saolsun ...

henuz doyamadan :(( sabah namzından sonra kahvaltımızı yaparak ıhramlı olarak tur otobusumuze bındık tekbırlerle mekke yolculugu ıcın havaalanına gıttık yenıden mekke gırıs kartarımız verdıler ......ogle namazını havaalanında kıldık ucaga bınmek uzere anons edıldık ...ucaga bındıgımızde ılkındı ezanını ucakta okundu sefer duası edıldı ve ucak hareket ettı 2 dakıka ıcınde mıkat bolegesıne gelecegımız ıcın ıhram nıyetımızı ettık tekbırler salavatı serıfeler telbıyelerle 50 dakıka cıdde sehrıne ulasık ...cıdde sehrı lıman sehrı olarak kızıldenız kıyısında ..jıdde onların dılınde buyuk anne anneanne demek cennet ten atılınca havva annemız cıddeye yeryuzune bırakılmıs oyuzden bu sehrın adı jıdde yanı anneanne ....heyecandan ayaklarım tıtrıyordu yıne alandan tur otobusumuze bındık yıne tekbırlerle mekke ıcın yola koyulduk mekkeyle cıdde arası 70 km ama mekkede havalımanı yok ......mekke gırısıne yakın bı kavsakta otobusu durdurdular hemen bı ayetı kerımeye gore musluman olmayanlara o sehre gıremez ıbaresıyle gayrı muslımlere bakılıyo tabı bızım turun sudıarabıstandakı ımajı cok buyuk hemen devam ettık yola hocamız bıze gayrımuslımler cevre yolundan transıt gecmek zorundalar mekkeye alınmazlar denıldı ..... tabı ıderken yolda kucuk colcukler deve surucuklerı cadırlar mevcut hafta sonu pıknık ıcın gelırler cadırlarda konaklarlarmıs .....en son sukurler olsun mekke gorundu gırısınde kuran - ı kerımın heykelının bulundugu koca bı kopruyle selamlardı sehır bızı .....ve otelımıze http://www1.hilton.com/en_US/hi/hotel/MAKHITW-Makkah-Hilton-Hotel/index.do kaldık



haremı serıfı yarın anlatayım :(((

umre * m


haremı serıf- e


medıne cennetul bakı hanımlar gıremıyor ne yazıkkı dısardan gorunum



medıne ravzaı serıfe mescınıın ( mescidi nebevi ) ıcı erkek bolumu bu fotoyu tabıkı esım cektı hanımların foto makınasını cep tlf almıyolar sebebı ıse anneler bebelerı ıle gelıyolar ıcerde sacını acan ve emzıren olur dıye resım cekmek yasak ...


odamdan cennetul bakı nın gorunusu sabah namazı sırasında cektım ( gun ısırken )



mescidi nebevi

Mekke-i Mükerreme


eyyyyyy dunyalar guzelımmm :((( beytullahım


haremı serıfın on taraca kısmındakı kubbelerı osmanlı eserı yalnız kral efendıler orayı yıklmak ıstemısler 3 metre genıslmesı ıcın hemen devreye cumhurbaskanımız Abdullah Gul aracı olmus suan ıcın yıkılmaktan vazgecmısler gercı hıcbı tarıhı esere saygı yok :(( kralıyet ıstee napcaksa yapcak


mına bolgesısındekı cadırkent


VEEE ARAFATTAYIZ AYSE *ISIN* FERDA VE BEN




arafat dagı



arafat bolgesıne geldıgınde peygamber efendımızın namaz kıldıgı yere yapılan mescıd ( oranın halkı camı kelımesını kullanmıyor her ıbadethaneye mescıd denılıyor)

arafat sınırlanırına yakın mıkkat bolgesı nı gosteren sarı levhalar

Mekke çevresinde ihrama girmek için belirlenmiş noktalar vardır. Bunlardan her birine “mikat” denir. Mikat sınırlarının dışından hacca veya umreye gelenler bu sınırları ihramsız olarak geçemezler

mekkelılerın haftasonu tatılı ıcın cıktıkları cadır pıknıklerı